
Merhabalar, ben MuharremElyesa!
Burası Benim Dünyam ;)
Hayaller, Gerçek Olmak İçindir...
Portfolyo
Hoşgeldiniz. Bu alanda şahsım tarafından geliştirilmiş projeleri görüyorsunuz. Aşağıdaki kutulara tıklayayak projeler hakkında ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Bazı projeleri canlı olarak deneyimleyebilirsiniz.
Hakkımda

Merhabalar herkese, hepiniz hoş geldiniz. Bu alan kendimi tanıttığım uzun bir yazıyı içericek. Beni merak edenler için iyi okumalar dilerim ;).
2013 - 2014 yıllarında, ben ortaokula giderken, Tarık isimli arkadaşım yeni bir oyun keşfettiğini söyledi ve internet kafeye gidip beraber oynayalım mı diye bana sordu. Benim o yaşlarımda pek dışarı çıkma alışkanlığım yoktu. Hatta internet kafeye bile pek gitmişliğim yoktu. Ailemden izin aldıktan sonra beraber internet kafeye gitmiştik. Oyun açılmıştı ve birlikte oynuyorduk. O efsanevi oyunla işte böyle tanışmıştım. O oyun Minecraft'tı ;). Adeta mest olmuştum. Oyunu bilenler bilir. Bir oyuncunun keşfedemeyeceği kadar büyük bir harita. Yapılacak sınırsıza yakın bissürü şey. Yeni oluşan koskoca dünya, ben ve ÖZGÜRLÜK. Bu oyun adeta benim için tasarlanmış gibiydi. O gün oyuna çok yabancı olduğum için pek bir şey anlamadım ama çok hoşuma gitmişti. Gün sonu çıkıp eve gitmiştik. Ama ben artık zehri almıştım :D. O dönemler bende bilgisayar yoktu, tabletim vardı. Oyunun mobil sürümü de vardı ama o dönemler bilgisayardaki özelliklerin hepsi mobil tarafındaki sürümünde yoktu. Oyunu o yıllarda korsan olarak indirip kullanmıştım. Tabletimde çok aktif olarak her gün saatlerce oynuyordum. Dedemin kendi laptop'u vardı. Dayımdan o oyunu dedemin bilgisayarına yüklemesini istemiştim ve o da benim için yüklemişti. Hem bilgisayar tarafında hem de mobilde sık sık oynuyordum. Şimdi bunu neden anlattığımı merak ediyor olabilirsiniz ama hikayenin en başı tam da burası ;). o dönemler oyunun sadece bilgisayar sürümünde komut satırı vardı. Ben bunu keşfettiğimde çok ilgimi çekmişti ve internetten bunun nasıl kullanıldığını öğrenmeye başlamıştım. Oyuna komut ile neredeyse istediğimiz çoğu şeye bir satır komutla etki edebiliyorduk. Bu özellik oyunun özgürlüğüne özgürlük katıyordu. Oyun modları arasında geçiş yapabiliyorduk, istediğimiz eşyaları elde edebiliyorduk, diğer oyunculara istediğimiz şekilde müdahale edebiliyorduk ve hatta istediğimiz koordinatlar arasına blok doldurma gibi çok gelişmiş işlemleri bile yapabiliyorduk. Bunları araştırırken ve öğrenirken ufak ufak yazılımın nasıl bir şey olduğunu merak etmeye başlamıştım. "Bu oyunu nasıl yapmışlar yav" tarzında sorular hep kafamda vardı zaten. Bu aşamadan bir adım sonrasında Minecraft'a, yazılımcı oyuncuların yapmış olduğu modlarla tanışmıştım. Forge adlı yükleyici ile oyun için yazılan özel Java yazlımlarını oyun dosyalarına ekleyerek oyuna bambaşka bir boyut katabiliyorduk. İnternette bi ton kullanabileceğimiz çoklu modların bir araya gelmesinden oluşan Mod Paketleri bulunuyordu. Bunları indirip oynuyordum ama kurulum aşamaları çok zorlu oluyordu. Genelde hep bir hata alıyordum. Ya bir modun bağımlılığı eksik oluyordu. Ya birinin sürümü diğerine uymuyordu gibi hatalarla uğraşa uğraşa bilgisayardaki dosya sistemini ve dosya uzantıları gibi şeyleri kavramıştım. Tabi o zamanlar Java diline olan ilgim oldukça artmıştı. O zamanlar yapay zeka yoktu ve Türkçe kaynak olarak da şimdiki kadar geniş bir yelpaze yoktu. Ayrıca küçük olduğum için internetten yazılım öğrenmek diye bir şey olduğunu da bilmiyordum. Zaten yazılım dillerinden ve nasıl yapıldıklarından da bi haberdim. Sadece Java adında bir dil ile Minecraft'ın yazıldığını biliyordum. Artık oyunu %90 kadar kavramıştım. Neredeyse her şeyin ne işe yaradığını biliyordum. Yıllar yaklaşık olarak 2017'ye gelmişti. İlk kişisel bilgisayarımı almıştım. HP Pavilion 15 (au110nt). Bizim aramızda kod adı "Emektar" ;). O bilgisayar ile yakın tarihe kadar çok şey yaşadık. Kısa süre önce bilgisayar topladım ve Emektarı Annem'e devrettim (Başka da kimseye vermezdim zaten ;)). O bilgisayarı ilk aldığım zamanlarda, YouTube'da takip ettiğim "Batuhan Çelik" adlı kanal, Minecraft'a nasıl mod yazılır hakkında bir video çekmişti. Serinin birinci bölümünü izledim. Hala hiç unutmam. Eclipse kurulumu yapmıştık ve oyuna yazdığımız modu entegre edebilmek için "Forge" kütüphanesinin kaynak kodlarını indirmiştik. Gerekli kurulumları yapmıştık ve ikinci bölümde ise basitten mod yazmaya başlayacaktık. Ancak ikinci bölüm hiç gelmedi :D. Çok fazla izlenme almadığındandır sanıyorum ikinci bölümü çekmemişti. Başka kaynak aramıştım o dönemler ama bulamamıştım. O maceram orada kesildi.
Bu kısıma kadar bu şekilde gelmiştim ve artık bir şekilde yazılım öğrenmek istiyordum. Ancak bu işin internetten öğrenilemeyeceğini düşünüyordum. Tarih 2018'in Eylül ayına gelmişti. Annem Belediyenin bir yazılım kursu açtığını bana söylemişti. Bunu duyunca hemen kayıt yaptırmak istedim ve gittik kayıt yaptık. Ne öğreneciğim ve ne yapacağımız hakkında hiç bir fikrim yoktu ama bunların hiç önemi yoktu. Sadece gidip kayıt olmuştum ve kursun başlangıç tarihini heyecanla bekliyordum. Kursa katılmak için en az Lise 1 (9. Sınıf öğrencisi) olmak gerekiyordu. Bu gereksinimi tam karşılıyordum çünkü o sene 9. sınıfa yeni geçmiştim. Kurs liseden üniversite öğrencilerine kadar herkese açıktı. Kursun ilk günü gitmiştim. Tek liseli bendim :D. Hep üniversiteli abiler ablalar geliyordu. "Reşit YILMAZ" adında bir hocamız vardı. Kendisi yazılımcıymış ama daha önce hiç öğretmenlik yapmamış. Hocam deyince ben hoca değilim diyordu :D. Ama bir hoca olsa bu kadar güzel bir temel atamazdı. Kendisi bana yazılım temelini atan kişidir. FlowTurk adlı program ile bizlere nasıl algoritma kuracağımızı bir kaç hafta boyunca öğretti. Buna yatkınlığım varmış zaten. Hiç zorlanmıyordum. Değişken ne, input ne gibi şeyleri daha herhangi bir yazılım dilini öğrenmeden ne işe yaradıklarını öğrenmiş olduk. Sonrasında bize C# için gerekli olan araçları indirmişti. Ve artık aldığımız algoritma temelleri ile küçük konsol uygulamaları yazar hale gelmiştik. Bir hafta bize konsoldan hesap makinesi yapma ödevi vermişti. İstediği şey konsoldan iki sayı alıp işlem yaptırıp çıktısını vermekti. Ama ben eve gittiğimde araştırma yaparak konsol olarak değil de bir Windows Form uygulaması olarak yapmaya çalışmıştım. Bi şeyler yapmıştım ama sonunu getiremiştim. Hoca diğer hafta ödevleri kontrol ederken benim form uygulamamı görünce "daha o kadar gelmedik, yavaş" demişti :D. İlerleyen aylarda bize Form uygulamalarını da öğretmişti. Kurs her hafta öğrenci kaybediyordu. Öğrenciler geliyordu ama kimse devam etmiyordu. Kursun son dersinde sadece ben gelmiştim. Hocamızla birlikte özel ders yapmıştık. Ders sonunda ise kursu çok sıkı takip ettiğim için bana sonraki aşamalar ve iş dünyası gibi alanlar için bana baya bir tavsiye vermişti. O son ders ile beraber oradaki görevim bitmişti. Reşit hoca bana iyi bir temel atmıştı.
2019'un Eylül ayına geldiğimizde ise annem başka bir kuruluşun web yazılım eğitiminin başlayacağını söylemişti. Gene aynı senaryo hemen gittim oraya da kayıt yaptırdım :D. Bu seferki web geliştirme kursuydu. Html, Css ve Php öğrenimim bu kursta başladı. Burda da "Nasrettin GÜNEŞ" ve asistanı "Nurullah SAĞLAM" Hocalarımızdan ders almıştım. Bu kursta temelden Html ve Css öğrenmiştik. JavaScript'e ufaktan girmiştik sonrasında daha çok Php ağırlıklı bir öğrenim görmüştük. O senenin ortalarında koronavirüs çıkmıştı. O sebeple kursumuza remote olarak devam etmek durumunda kalmıştık. Bu kursunda son gününde sadece ben kalmıştım :D. Bu kez iki hoca ile birlikte ;). Oradaki görevimizde bitince web alanını çok sevdiğimi fark ettim ve kendimce öğrenmeye devam ettim. Bu kurstaki hocalarımızla sonrasında da irtibatımız devam etti hala de ediyor. Çok nadiren de olsa takıldığım yerlerde ara ara sorular yöneltmiştim. Sağolsunlar yardımcı olmuşlardı.
Bu kısımdan sonra öğrenim odaklı gittiğim kurslar bitiyor. Son anlattığım kurstan sonra bu sitenin portfoy kısmında gördüğünüz Dolunay Projesi'ni kendimce kodlamaya başlıyorum. O projeyi o kısımda biraz anlattım. Burada anlatıp tekrara binmeyelim. İsteyenler oradan okuyabilirler. Sitede bulunan tüm portfoy metinlerini kendim yazıp ardından ChatGPT'ye dönüştürmesi için verdim ama gene de iş görüyor çaktırmayın :). Sonrasında aralıklı olarak bazı kurslara katıldım. Onları sitenin aşağısında bulunan alandan da görebilirsiniz.
Aradan 2 - 3 sene geçmişti ve artık üniversiteye gelmiştim. Merak edenler varsa şu anda Marmara Üniversitesi Elektrik ve Enerji Bölümü mezunuyum. Üniversiteye geldiğimde 18 yaşıma yeni girmiştim. Ve artık freelance iş almaya başlayabilecektim. Okul devam ederken aynı anda BiOnluk sitesinde freelance profilimi oluşturmuştum ve çok kısa bir süre içerisinde ilk müşterim beni bulmuştu. Kendisi zaten Php ile bir site geliştiriyordu ancak verilerin yazdırılması ile ilgili bir kısımda takılmış ve o alanı yazacak bir freelancer arıyormuş. O da ben oldum :D. Yapabilecek bilgiye sahip olduğumu anladığımda işi aldım ve o gece 2 - 3 saat içerisinde siteyi yapıp teslim ettim. Yaptığım işi çok beğendi ve bir kaç gün sonra sitenin başka bir kısmı için tekrar yardım istedi. Projeyi tamamen benimle paylaşmıyordu. Ben de ona sıfırdan istediği kodları içeren bir Php belgesi yazmayı teklif ettim. O da kabul etti ve ikinci işimi de bu şekilde teslim ettim. Kod tarafında ve yazdığım kodun çalışır halinde her kısmı açıklamalı olarak yazmıştım. Bu işi de beğenmişti kendisi. Aradan biraz zaman geçtikten sonra başka bir müşteri bana yazdı. O ise sıfırdan bir web sitesi istiyordu. O proje ise gene portfolyo kısmında bulunan BiOnluk Maceramdan Bir Kesit isimli projenin ta kendisi. Orada da o projeyi anlattığım için burada anlatmadan geçiyorum. O projenin de altından kalktık çok şükür :). Ama o projeden sonra bu işe bir ara verme kararı aldım. Neden diye soracak olursanız birinci ve en büyük neden daha adam akıllı JavaScript bile bimiyordum. Siteleri Php, Html, Css ve MySql kullanarak kodluyordum. Aslında iş esnasında da bunları öğrenebilirdim ama burdada ikinci madde devreye giriyor. Aynı anda okulu takip etmek benim için çok zor olmuştu. Dersler zaten çok yabancı geliyordu. Bu sebeple başka yük çıkarmak istemedim. Freelancer tecrubemde o iki müşterim haricinde yazanlar da oldu ama bazıları sonra dönmedi gibi olaylarla da karşılaştım. Çok kısa ama beni bu alanda geliştiren ve bilgilendiren bir tecrube olmuştu.
Üniversite birinci sınıfı bitirmiştim ve yaz tatilindeydik. Bir gün akrabalarımla birlikte bir çay bahçesinde oturuyorduk. Ve toplu olarak etkinlik olması açısından telefondan offline olarak oynanan bir vampir köylü oyunu oynuyorduk. Oyunu aranızdan bilenler vardır. Eski bir oyun. Oyun çıkış olarak dijitalde oynanan bir oyun değil esasında. Yani zevki çıkması adına en az 5 kişi olamak gerekiyor. Eğer dijitalde oynamıyorsanız bir de moderatör olması gerekcek. Ama dijital ortamda bu işi zaten bilgisayar hallediyor. Oyunu temel olarak anlatayım. Oyunda bi köylüler bir de vampirler oluyor. Vampirler köylüleri eleyip kazanmaya çalışıyorlar köylüler de aynı şekilde vampirleri eleyip oyunu kazanmaya çalışıyorlar. Biraz ayrıntıya girelim. Herkesin bir rolu var. Köylüler sade kendi rollerini biliyorlar. Vampir takımı ise eğer oyunda kendinden başka bir vampir rollü oyuncu daha varsa onu biliyor. Oyunda üç döngümüz var. Gece, gündüz ve oylama aşaması. Gece olduğunda vampirler kendi aralarında vampir takımında olmayan kişilerden birinin elenmesi için oylama yaparlar. En çok oyu alan kişi sabaha çıkamaz :D. Yani elenir. Gündüz aşaması ise tüm oyuncuların kendi aralarında yaptığı tartışma evresidir. Tüm oyuncular verilen süre boyunca tartışırlar. Vampirler kendini masuma çıkarmaya çalışır köylüler ise vampirleri bulmaya çalışır. Ama tabi kimse kimsenin rolunu bilmez :D. İstisnaları var tabi. Gündüz evresi bittikten sonra oylama evresi açılır ve tüm oyuncular geçen evrede yaptıkları tartışma sonucunda elenmesini istedikleri oyuncuyu oylarlar. en çok oyu alan oyuncu elenir. Böyle böyle oyun devam eder ve en son sadece aynı takımdakiler kalacak şekilde oyuncular kaldıklarında oyun biter ve kalan takım kazanır. Tabi ben size burda klasik vampir köylü oyununu anlattım. Dijitalde çıkan bu tarz oyunlarda çok fazla rol bulunuyor. Merak edenler araştırabilirler. Oyun buydu. Kendi aramızda çay bahçesinde bu oyunu oynuyorduk. Oyun esnasında bazı rollerin özelliklerinin tam çalışmadığını fark ettik. Yani oynadığımız oyunda hatalar vardı. Bu olaydan sonra oyuna şöyle bir bakış attım. Ve dedim ki: Ben bu oyunu hatasız bir şekilde 1 haftada yazarım. Aranızdan bazılarının sövdüğünü duyar gibiyim. Nasıl 1 haftada yazıyon yav gibi söylemlerinizi duyuyorum. Sonuna kadar haklısınız :D. O oyunu yazdım. Ama 1 hafta değil. 1 buçuk yıl sürdü :D. Ve oyunun temel halini yazdım. Yani sadece vampir ve köylü rolleri olan klasik halini yazdım. Tabi bu proje için yola çıkarken sadece Php, Html, Css ve MySql biliyordum. O teknolojilerle de yazılabilirdi belki ama gerçekzamanlı olarak çalıştığı için Node.js öğrenmeye başlamıştım. Ve Node.js'i bu proje sayesinde öğrenmiştim. Aynı şekilde bu proje için sql tarzında değil de nosql tarzında bir veritabanı kullanmanın daha iyi olacağını düşündüğüm için onu da öğrenmeye başlamıştım. Tabi öyle bir veritabanı türü olduğunu da araştırmalarım sonucu daha yeni öğreniyordum :D. Yani bu proje bana çok şey kattı ve iyi ki öğrenmişim dediğim Node.js ve NoSql veritabanını da öğretmiş oldu. Bu yazdığım projeye sitenin portfolyo kısmında bulunan KurtAdam projesine tıklayarak ulaşabilir ve hatta arkadaşlarınızla oynayabilirsiniz. Hatta ben bu projeyi alıp kendim de bir şeyler eklemek istiyorum, geliştirmek istiyorum derseniz github profilimde KurtAdam olarak bulabilirsiniz. Portfolyo kısmında github linki de duruyor zaten. Hatta benim şimdiki nihai projem olduğu için özel bir domain adı da var. kurtadam.muharremelyesa.com olarak da direk o projenin çalışır haline ulaşabilirsiniz. Oyunun dijital ortamda bissürü versiyonu var. Farklı yapımcılar tarafından yapılan versiyonları var. Benim bildiğim Wolvesville gibi versiyonları var. Wolvesville de çok eğlenceli bu arada. Oyunun gelişmiş bir halini oynamak isterseniz ona da bakabilirsiniz. Lise zamanında arkadaşlarla kalabalık bir şekilde oynadığımız zamanlar da olmuştu. Bu proje de kişisel olarak yaptığım en gelişmiş projem. Tabi bu şimdilik. Daha iyisi gelene kadar tahtta oturabilir ;)
Bu projenin ardından üniversiteden mezun oldum ve şimdi bu güne gelmiş olduk. Şimdi neler yapıyorsun diye soracak olursanız aktif olarak iş arayışındayım. İş bulana kadar da kendimi geliştireceğini düşündüğüm programlara katılıyorum. React ve Laravel öğrenmeye çalışıyorum. Ve artık bu kadar deyimin ardından artık ciddili projelerde yer alıp bunu bir iş olarak yapmak istiyorum. Şimdi ki güncel durumum bu şekilde. Buraya kadar okuduysanız çok teşekkür ediyorum sizlere. Demek ki beni tanımak istemişsiniz. Eğer benimle iletişime geçmek isterseniz sitede bulunan LinkedIn ya da E-posta aracılığıyla ulaşabilirsiniz. Nerde diye soracak olursanız sol tarafta bulunan panelde. Eğer telefondan okuyorsanız sol yukarıdaki 3 çizgiye basarsanız panel açılacaktır. Kendimi bu noktaya kadar ayrıntılı olarak anlatmaya çalıştım. İnşaAllah bu yazıyı daha güzel projelerle ve deneyimlerle güncellemek nasip olur. Allah'a emanet olun.
Sertifikalar & Belgeler
Marmara Üniversitesi Yazılıma Başlangıç Patikası 2022
Şahsiyet Akademisi Web Yazılım Atölyesi 2020
Üsküdar Gençlik Merkezi C# ile Yazılım Geliştirme Atölyesi Sertifikası 2019
Kodluyoruz Yazılım Dünyasında Kariyer Basamakları - İngiltere Büyükelçiliği 2025
Kodluyoruz EmpowerHER - CV'in ile Farkını Göster
Kodluyoruz EmpowerHER Programı
Yekder Gençlik Liderliği Eğitimi 2023
Marmara Üniversitesi Elektrik ve Enerji Mezuniyeti
Yetkinlikler
Node.js
Php
Html
Css
JavaScript
bootstrap
MySql
MongoDB
Firebase
Visual Studio Code
Gimp
Davinci Resolve
Linux
OBS Studio
Audacity
Git